Nörolojik ve Psikiyatrik Hastalıklara İleri Teknolojiyle Tedavi Umudu

Çağımızdaki ulaşım, iletişim, beslenme ve çeşitli teknolojik yenilikler kişinin yaşam konforunu artırsa da başta inme (felç) olmak üzere Alzheimer, Parkinson, migren, depresyon, anksiyete bozuklukları, sigara ve madde bağımlılığı gibi rahatsızlıkları da beraberinde getiriyor. Tedavi edilmediğinde hastaların yaşam konforunu olumsuz etkileyen ve hayati riske yol açabilen bu sağlık sorunları, günümüzdeki teknolojik yeniliklerin başında gelen Transkranyal Manyetik Stimülasyon (TMS) yöntemiyle tedavi edilebiliyor. Beynin elektriksel aktivitesinde düzenlemeler yapılarak hastalıklar için ilaç tedavileri ve rehabilitasyon uygulamalarının planlanabildiği TMS yöntemi, bazı durumlarda ilaç tedavisinin alternatifi olarak da tek başına kullanılabiliyor.

 

Memorial Hizmet Hastanesi Nöroloji ve İnme Akut Tedavi Ünitesi’nden Prof. Dr. Talip Asil, Transkranyal Manyetik Stimülasyon (TMS) yöntemi hakkında bilgi verdi. 

 

Beynin kendini tamir sürecine katkı sağlıyor 

Transkranyal Manyetik Stimülasyon (TMS) yöntemi ile kafa derisinin yanında yer alan bir bobin aracılığı ile kısa ve hızla değişen yüksek yoğunluklu bir elektrik akımı elde edilmektedir. Bu yöntem ile beyin dokusunda bir elektrik akımı üretebilen güçlü bir manyetik alan meydana getirilmektedir. Oluşturulan akım daha sonra bobinin altında bulunan yakındaki sinir ağlarını uyararak nörofizyolojik ve davranışsal etkiler meydana getirmektedir. TMS'de kullanılan manyetik darbeler ağrısız bir şekilde kafatasından geçerek, beynin farklı bölümleri arasındaki iletişimi sağlayan sinir hücrelerini uyarıp beynin kendini tamir sürecine katkıda bulunmaktadır. 

 

Psikiyatrik ve nörolojik hastalıkların tedavisinde etkili 

Vücuttaki hareket, konuşma, bellek gibi fonksiyonlar ve hatta davranışlar beyinde sinir hücreleri tarafından üretilen elektriksel uyarı sayesinde gerçekleştirilmektedir. TMS beyin stimulasyon teknikleri arasında popüler noninvaziv yani girişimsel olmayan bir tekniktir. TMS cihazı ile beynin oluşturduğu sinirsel uyarı bir şekilde ölçülerek belli hastalıkların tanısında kullanılmaktadır. Ayrıca bu TMS’nin ürettiği manyetik alanın beynin elektriksel alanını uyarması ile birçok psikiyatrik ve nörolojik hastalığın tedavisinde ve rehabilitasyonunda da kullanılmaktadır. 

 

İnme, Alzheimer ve Parkinson hastaları için umut verici tedavi 

Tanı ve tedavideki yöntemler arasında bazı farklılıklar olsa da, TMS giderek daha fazla nöropsikiyatrik hastalığın tedavi sürecinde aktif olarak kullanılmaktadır. 

 

Tanı ve tedavisinde önemli avantajlar yağladığı nörolojik hastalıklar şunlardır;  

İnme (felç): Çağımızın hayati risk ve sakat bırakma oranı en yüksek olan hastalıklarından biri olan inme (felç), beyin damarlarındaki tıkanma veya kanamaya bağlı olarak yürüme, konuşma, görme gibi beyin tarafından yönetilen fonksiyonların kalıcı hasarı ile sonuçlanmaktadır. İnme gelişen hastalarda ilk birkaç saat içerisinde beyinde nöron adını verilen hücreler kalıcı olarak hasarlanmaktadır. Etkili ilk tedavinin tıkalı damarın açılması veya kanamanın kontrol altına alınması şeklinde ilk birkaç saat içerisinde yapılması hayati önem taşımaktadır. Nöronların kendini yenileme kabiliyeti oldukça sınırlıdır, bu nedenle inme sonrası hastalarda kalıcı sekeller oluşması sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Günümüzde nörorestoratif tedavi olarak adlandırılan nöronların yenilenmesi şeklinde tedavi seçenekleri bulunmamakla birlikte rehabilitasyon ile bu hastaların kaybettikleri fonksiyonların bir kısmını ya da tamamını yeniden kazanmaları mümkün olabilmektedir. TMS uygulamaları, konuşma bozukluğu, görme bozukluğu, motor güçsüzlük şeklinde sekel inme bulguları olan hastalarda fiziksel rehabilitasyona destek olarak hastaların daha fazla ve daha hızlı düzelmelerine katkıda bulunmaktadır. Özellikle üst ekstremitede güçsüzlüğü olan hastalarda oldukça yararlı bir tedavi tekniğidir. 

 

Alzheimer hastalığı: Alzheimer, günümüzde görülen en sık bunama hastalığıdır. Bu rahatsızlıkta beyin korteksinde yer alan sinir hücreleri ilerleyici bir şekilde yok olmaktadır. Hastaların hastalığın ileri evrelerinde sadece hafızaları değil, birçok bilişsel fonksiyonu kalıcı olarak kaybedilebilmektedir. Alzheimer için kullanılan ilaçlar hastalığın ilerleme sürecini yavaşlatmakta ancak bu süreci durduramamakta veya bu tablodan geri dönülmesini sağlayamamaktadır. Alzheimer hastalarının ilaç tedavilerinin yanı sıra diyetlerinin, bilişsel destekleyici terapilerinin düzenlenmesi, egzersiz programlarının oluşturulması hastalık sürecinin yavaşlamasına katkıda bulunmaktadır. TMS uygulamalarının Alzheimer hastalığında ilerlemeyi yavaşlattığı ortaya çıkmıştır. TMS, bu hastalarda tek başına uygulanacak bir tedavi değil, ilaç ve diğer tedavileri bütünleyecek bir destek tedavisi olarak düşünülmelidir. Diğer tedavilerde olduğu gibi TMS’nin de ileri evre demansı olan hastalarda faydası olmamaktadır. Bu nedenle TMS tedavisi Alzheimer hastalığının erken ve orta evrelerinde planlanmalıdır. 

 

Parkinson Hastalığı: Parkinson, vücutta motor koordinasyonun bozulması ile birlikte hareketlerde yavaşlama ve/veya ekstremitelerde titreme ile seyreden, nöronların hasarlandığı bir hastalıktır. Bahsi geçen motor fonksiyon kayıplarının yanı sıra; uyku bozuklukları, depresyon, denge bozuklukları, kaygı bozuklukları gibi birçok nonmotor fonksiyon problemine de sebep olmaktadır. Parkinson için kullanılan ilaçlar hastaların semptomlarını düzeltmeye ve günlük yaşamlarının kalitesini artırmaya yöneliktir. İlaçların uzun dönemde kullanılması, yönetilmesi güç yan etkilere yol açabilmektedir. TMS uygulamaları Parkinson hastalarında ilaç tedavilerine ek olarak özellikle nonmotor fonksiyonların düzelmesine katkıda bulunabilmektedir. Ayrıca TMS uygulamaları ilaç gereksinimini azaltarak uzun dönemde hastalığın yönetilmesini de kolaylaştırmaktadır. TMS, Parkinson hastalarında ilaç tedavisi, rehabilitasyon, diyet, egzersiz programları ile birlikte bütüncül olarak planlanırsa etkin olabilecek bir tedavi yöntemidir. Yani TMS uygulamaları ilaç tedavilerinin veya diğer tedavi yöntemlerinin bir alternatifi değildir. 

 

Migren: Migren toplumda oldukça yaygın olan ve hem hayat kalitesini bozan hem de ciddi ekonomik kayıplara neden olan bir baş ağrısı hastalığıdır. Yapılan çalışmalarda, TMS yönteminin migren atak sıklığını azalttığı ve aynı zamanda atakların şiddetlerini de düşürdüğünü gösterilmiştir. Migrenli hastalarda TMS diğer ilaç tedavilerine destek olarak kullanılabileceği gibi, ilaç tedavisinden bir sonuç alınamayan veya ilaç tedavisi almasında sakınca olan hastalarda da kullanılabilmektedir. 

 

Ağrı: Transkranyal Manyetik Stimülasyon (TMS) yöntemi, migren dışında kronik nörojenik nöropatik ağrıların kontrolünde de kullanılmaktadır. Yüz ağrıları, trigeminal nevralgi, nöropatik ağrı ve inme sonrası ağrıların tedavisinde TMS’nin etkin olduğu ile ilgili birçok klinik çalışma mevcuttur. Kronik nörolojik ağrılar genellikle tedavilere dirençlidir ve kullanılan ilaçların bazı yan etkileri olabilmektedir. TMS ilaç tedavilerine destek olarak veya bu tedavilerin kullanılamadığı durumlarda alternatif olarak bu hastalar için yardımcı olabilecek bir tedavi yöntemidir.  

 

Depresyon ve sigara bağımlılığında özel tedavi yöntemi 

Çeşitli psikiyatrik hastalıklarda non-invaziv ve iyi tolere edilebilir bir cihaz olan Transkranyal Manyetik Stimülasyon(TMS) uygulamaları standart tedavilere ilave olarak veya ilaç tedavisi uygulanamayan durumlarda alternatif olarak kullanılabilmektedir. TMS, psikiyatrik hastalıklarda standart bir rehber önerisi olmaktan çok, her hastanın özelliklerinin değerlendirilmesi ile kullanılabilecek bireysel bir tedavi yöntemidir. TMS’nin kullanıldığı psikiyatrik rahatsızlıklar şunlardır; 

 

Depresyon: Depresyonlu hastalarda TMS tedavisinde elektromıknatıs, beynin ruh hali kontrolü ve depresyonla ilgili bölgesindeki sinir hücrelerini uyaran manyetik bir darbeyi ağrısız bir şekilde iletir. TMS’nin depresyonda aktivitesi azalmış beyin bölgelerini aktive ettiği düşünülmektedir. TMS’nin depresyondaki etki mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte, manyetik uyarının sinir hücrelerinin çalışmasını uyardığı, bunun da depresyon semptomlarını hafiflettiği ve ruh halini iyileştirdiği düşünülmektedir. Açık etki mekanizması bilinmese de, depresyonlu hastalarda TMS’nin yararını gösteren birçok klinik çalışma vardır. Bu tedavi yöntemi depresyon hastalarında Amerikan İlaç Dairesi (FDA) tarafından onay almış bir yöntemdir. 

 

Sigara ve madde bağımlılığı: Transkranyal Manyetik Stimülasyon (TMS) yöntemi, nikotin bağımlılığı ve diğer madde bağımlılıkları ile ilgili beyin yapılarını ve ağlarını hedef alan manyetik darbelerin kullanımını içermektedir. Bağımlı kişinin beynin ödül işleme kısmı dengesiz haldedir. Ortaya çıkan kanıtlar, TMS'nin bağımlılıkla ilgili sinirsel devreleri doğrudan hedefleyebileceğini ve bağımlıların madde ya da sigarayı bırakma sürecinde onlara yardımcı olabileceğini göstermiştir. 

 

Anksiyete bozuklukları: Transkranyal Manyetik Stimülasyon (TMS) tedavisi, bazı anksiyete bozukluğu tanısı olan hastalarda da tedaviye belirgin şekilde katkıda bulunmaktadır 

  • Jeneralize anksiyete bozuklukları 
  • Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)
  • Post travmatik stres bozukluğu 
  • Panik atak 
  • Sosyal fobi 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bu Haberi Paylaşın
Başa dön tuşu