Hayatında Sanata Her Zaman Yer Veren İsim: Ayşe Betil

Figüratif çalışmalarındaki başarısıyla öne çıkan Ayşe Betil, sanatı çocukluğundan beri hayatının odak noktasına aldı. Betil, çok küçük yaşlarından itibaren sanatla iç içe kaldı. Duygularını içinde yaşayan bir çocukluk dönemi geçirdiğini aktaran Betil, “duygularını içinde yaşayan bir çocuk olduğum için kendimi bu yollarla ifade ediyordum. Okula başladığımda öğretmenlerimin beğeni ve teşvikleri beni daha çok çalışmam ve yeni şeyler denemem için cesaretlendirdi. Panolar için resimler yapar, okul dergileri ve törenler için metinler yazardım. Kalem, kâğıt ve boya malzemeleri kendimi bildim bileli hayatımda var.” dedi.

 

Sanat dünyasında önemli bir yer edinen Ayşe Betil, bugüne kadar sayısız eser ortaya koydu. Betil ortaya koyduğu eserlerle sanat dünyasında önemli bir yer edinmeye devam ediyor. Betil’in eserleri sadece estetik bir değere sahip değil, aynı zamanda derin bir hikaye anlatıyor.

 

Sanat Dünyayı Farklı Açıdan Görmenin Yollarını Sunuyor

 

Kendisi için sanatın öneminden söz eden Betil, “Sanat ve edebiyatın insan ruhunu incelttiğini ve hayatı daha yaşanabilir kıldığını düşünüyorum. Sanat, söze dökemediğimiz duyguları ifade etmenin ve dünyayı farklı açılardan görmenin yollarını sunarken edebiyat, düşünce ve hislerimizi daha derinlemesine kavrayabilmemize yardımcı oluyor. İkisi de kendimizi ve dünyayı anlamamız için fırsatlar sunuyor, içsel dünyamızı zenginleştiriyor, ötekinin duygularını hissetmemize olanak sağlıyor ve hayatın karmaşası içinde bize anlam arayışında rehberlik ediyor.” dedi.

 

Eserlerinin üretim sürecinden de bahseden Betil, bu sürecin kendisi için çok inişli ve çıkışlı olduğunu vurguladı. Betil, bu süreçte mutlaka krizler yaşadığını aktarırken ortaya çıkan işin istediği gibi olmasının önemine dikkat çekti. Betil konuyla ilgili şunları söyledi: “Çizmeden ve yazmadan ne kadar zor yaşayabileceğimi düşünürken, bir anda her şeyi bırakmaya karar veririm. Ortaya çıkan iş istediğim gibi olmadığı için hayıflanır, biraz sonra aynı işi çok beğenip saatlerce başından kalkmayabilirim. Bu krizler eskiden daha sık oluyordu ama artık kendimi tanıdığım için akışa bırakıp her duygumun tadını çıkarmaya bakıyorum. Böyle bir maceradan sonra süreç tamamlandığındaysa ne hissettiğimi kelimelere dökmem çok zor. Dalgalı bir denizde kilometrelerce yüzüp sonunda karaya çıkmayı başaran birinin hissettiği gibi bir şey olsa gerek.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bu Haberi Paylaşın
Başa dön tuşu