Sağlık

Çocuklarda Kanserden Otizme Hastalıkların Önemli Nedenlerinden Biri Kirli Hava

Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP), kuruluşunun 10. yılında hava kirliliğinin çocuklar üzerindeki çok yönlü etkisini mercek altına aldı. İstanbul’da düzenlenen Çocuklar İçin Temiz Hava Sempozyumu’nda hava kirliliği ve iklim krizinin çocuk sağlığı üzerindeki etkileri farklı boyutlarıyla, güncel bilimsel veriler ışığında tartışıldı; temiz havanın çocuklar için temel bir insan hakkı olduğu vurgulandı. Üç panel ve bir forum oturumundan oluşan sempozyumun konuşmacıları arasında, Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Nilay Etiler, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Ddr. Bülent Tandoğan, Çocuk Alerji ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. Zerrin Orbak, Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Prof. Dr. Duygu Övünç Hacıhamdioğlu, Çocuk Nörolojisi Uzmanı Doç. Dr. Semih Ayta, İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanı Dr. Selin Çakmakcı Karakaya ve Çocuk Hematoloji Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Emine Zengin yer aldı. 

Hava kalitesi, özellikle sanayileşme ve kentleşmenin hızla arttığı ve/veya halihazırda yoğun olduğu bölgelerde, günümüzde insan sağlığının en önemli çevresel belirleyicisi. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre dünya çapında 5 yaşından küçük her 10 çocuktan 1’i hava kirliliğine bağlı olarak hayatını yitiriyor. 

Türkiye’de 1 Yılda 538 Yenidoğan Kirli Hava Nedeniyle Hayatını Kaybetti 

Zira çocuklar, hava kirliliği söz konusu olduğunda en kırılgan toplum kesimi. Fizyolojik ve metabolik özellikleri nedeniyle hava kirliliğinin olumsuz etkilerine daha açıklar. Akciğerleri ve bağışıklık sistemleri tam olarak gelişmemiş; solunum hızları daha fazla ve kan-beyin bariyerleri daha geçirgen. Yetişkinlere göre açık havada daha çok vakit geçiriyorlar. Bununla birlikte hava kirliliğinin tehlikeleri konusunda daha az farkındalığa sahipler. Düşük sosyo-ekonomik statüye sahip hanelerde yaşayan ve çalışan çocuklar için risk daha da fazla. Erken dönemde hava kirliliğine maruz kalma ömür boyu hasara yol açabiliyor.

Çocuklar İçin Temiz Hava Sempozyumu’nun başkanlarından THHP Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan şöyle konuştu: “Türkiye’de ölüm sebepleri arasında hava kirliliği 5. sırada. Ülkemizde sadece 2021’de 538 yenidoğan hava kirliliğinin yol açtığı sağlık sorunları nedeniyle yaşamını yitirdi; 0-6 günlük bebeklerde ölümlerin yüzde 10,1’i ve 7-27 günlük bebekler arasında ölümlerin yüzde 7,52’si hava kirliliğine atfediliyor. Sadece ölümlere değil, hastalıklara da yol açan hava kirliliği, bir halk sağlığı sorunudur ama özellikle üzerinde durulması gereken, önlenebilir bir sağlık sorunu olması. Hava kirliliği, etkili politikalar ve hava kirliliği kaynaklarının kontrolü ile engellenebilir.” 

Anne Karnında Başlayan Etki

Hamilelikte önemli hormonal değişiklikler olur ve hava kirliliği bu hassas dengeyi bozabilir. Toksinler, annenin solunum, dolaşım ve bağışıklık sistemi üzerinden plasentadan fetüse geçiyor. Gebelikte kirleticilere maruz kalmak, erken doğum ve düşük doğum ağırlığı riskini artırıyor, çocukların ilerleyen yaşlarda kalıcı sağlık sorunları yaşamasına neden oluyor. 

Bebeklerin hayata sağlıklı bir başlangıç yapabilmelerinin, anne karnında temiz havaya erişimleri ile yakından ilgili olduğunu belirten uzmanlar, temiz havanın yüz binlerce yenidoğan ölümünü önleyebileceğinin altını çizdi.  

Ağaçlandırma Kanser Gelişimini Yüzde 20 Azaltabilir

Anne karnında ya da doğum sırasında maruziyet ile çocukluk çağı kanser riski arasında da doğrusal bir ilişki söz konusu. Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı’nın kanserojen olarak tanımladığı PM2.5, NO₂, ozon ve benzen gibi kirleticiler, tümör gelişimini tetikleyerek çocukluk çağı kanserlerinin riskini artırıyor. 

Çalışmalar, çocukların kansere yakalanmasında; annenin gebeyken kirli hava solumasının yüzde 32, doğum sonrası maruz kalmasının yüzde 37 ve babanın maruziyetinin ise yüzde 12 oranında etkili olduğunu gözler önüne serdi. 

Sempozyumda, hava kirliliğinin ve buna bağlı kanser gibi hastalıkların önlenmesinde yönetimlere büyük bir görev düştüğü vurgulandı. Bir bilimsel çalışmaya göre ağaçlandırmanın hava kirliliğine bağlı kanser gelişimini yüzde 20 azaltabileceğine dikkat çekildi.

Alzheimer Hastalığı Riskinin Artmasında Rol Oynuyor

“Günümüzde, 2 milyar çocuğun hava kirliliğinden şiddetli şekilde etkilendiği tahmin ediliyor. Çocukluk döneminde kirli havaya maruz kalan bireylerde genetik faktörlerin de etkisiyle ilerleyen yaşlarda Alzheimer hastalığı riskinin arttığını ortaya koyan çalışmalar bulunmaktadır” diyen Çocuklar İçin Temiz Hava Sempozyumu’nun başkanlarından Çocuk Nörolojisi Uzmanı Doç. Dr. Semih Ayta sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Gebelik ve çocuklukta hava kirliliğine maruz kalmanın beyin gelişimi üzerine olumsuz etkileri olduğu saptandı. Üstelik bu olumsuz etkiler, hava kirliliği için Avrupa Birliğince izin verilen limitlerin altında da gözlemlendi. Kısaca, insan yaşamı süresi boyunca muhtemel kalp-damar, solunum, merkezi sinir sistemine yönelik hastalıkların ortaya çıkmasında hava kirliliğinin etkisi var. Çocuklar İçin Temiz Hava Sempozyumu’nda dinlediğimiz bilimsel çalışmalar, temiz havanın çocuk sağlığı ve iyilik hali ile ilişkili olduğunu, yetişkinlik döneminde yaşam kalitesine etki ettiğini ortaya koyuyor.” 

Çocuklar İçin Temiz Hava Sempozyumu’nda, artan düzeylerde kirli havaya maruz kalmanın, epileptik nöbetler nedeni ile acil servise başvuruları arttırdığı gündeme getirildi.  Dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve otizm spektrum bozuklukları (OSB) gibi gelişimsel sorunlarda da yine hava kirliliğinin etkisi olduğu belirtildi. 

Solunum Yolu Hastalıkları, Böbrek Sorunları, MS, Diyabet… 

Hava kirliliği, solunum sistemi hastalıklarının oluşmasındaki temel etkenlerden. Hava kalitesindeki değişiklikler, özellikle influenza ve RSV (Respiratuar Sinsityal Virüs gibi viral spesifik solunum yolu enfeksiyonları daha sık görülüyor. Her yıl dünyada 33 milyon bebek RSV enfeksiyonu geçiriyor, 100 bine yakın çocuk bu nedenle hayatını kaybediyor.

Kirli hava çocukların bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Çocuklar; zatürre, bronşiolit ve alerjik bronşit gibi hastalıklara karşı savunmasız kalıyorlar. Yine astım sıklığı ve şiddeti artarken hastalık süreleri uzuyor. 

Son yıllarda yapılan geniş ölçekli çalışmalar PM2.5 maruziyetinin kronik böbrek hastalığı, hipertansiyon ve böbrek iltihabı riskini de artırdığını ortaya koydu. Hava kirliliği ne kadar yüksekse böbreklere o kadar fazla yük biniyor; böylece ileride hipertansiyon veya böbrek hastalığına yakalanma riski artıyor. 

Ayrıca hava kirliliğinin çocuklarda obezite, diyabet, D vitamini eksikliği, osteoporoz ve tiroid bozuklukları, hipertansiyon ile buna bağlı kalp krizi ve inme, multiple skleroz (MS) ve uyku bozukluklarıyla bağlantılı olduğu belirtiliyor. 

Öte yandan 2022 yılında yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre Türkiye’de hava kirliliğinin hastalıklara neden olduğu biliniyor; toplumun önemli bir bölümü hava kirliliğini doğrudan hastalıkla ilişkilendiriyor. Hava kirliliği denildiğinde akla ilk gelen kavramların yüzde 27,5’i hastalıkla ilgili. Çocuğu olan katılımcıların yüzde 87,4’ü, çocuklarının kirli hava solumaktan dolayı hastalanmasından endişe ediyor. 

“Temiz Hava Hakkımızı Savunalım” Çağrısı

Temiz Hava Hakkı Platformu Koordinatörü Deniz Gümüşel de şunları kaydetti: “İklim krizi ve hava kirliliği sağlığın çevresel belirleyicilerinin başında gelen ve birbiri ile iç içe geçmiş iki yaşamsal sorun. Her ikisinin de en önemli kaynakları fosil yakıtların kullanıldığı insan faaliyetleri. Hava sıcaklıklarında artış, ozon oluşumunu ve partikül yoğunluğunu arttırarak hava kirliliğinin sağlık risklerini daha da belirgin hale getiriyor. Hava kirliliğinin önlenmesi için yapılması gerekenler konusunda Temiz Hava Hakkı Platformu olarak politika, araştırma ve bilgilendirme çalışmalarımıza devam edeceğiz. Önlenebilir bir halk sorunu olan hava kirliliği, gelir grubundan bağımsız, tüm çocukları ve insanları etkiliyor. Karar vericilere ve topluma açık çağrımız: Türkiye’de PM2.5 için limit değer belirlenmeli. Bunun için hedeftemizhava.org sayfasında bir kampanya başlattık. Herkesi, temel bir çocuk ve insan hakkı olan temiz hava hakkını savunmaya davet ediyoruz.” 

Çocuklar İçin Temiz Hava Sempozyumu’nun sonuç bildirgesinde, “Çocukların temiz hava hakkı, yaşam ve sağlık hakkının ayrılmaz bir parçası. Hava kirliliği ve iklim krizi, yalnızca çevresel değil; aynı zamanda çocuk hakları ve toplumsal adalet sorunu. Kirliliğin önlenmesi, sadece teknik önlemlerle değil; enerji, ulaşım, kentleşme ve sağlık politikalarında çocuk odaklı yaklaşımların benimsenmesiyle mümkün. Çocukların temiz hava hakkını korumak için bilimsel veriye dayalı, adil ve sürdürülebilir politikalar geliştirilmelidir” denildi. 

Sempozyum kapsamında, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi Onkoloji Bölümünde lösemi tedavisi gören ve Farabi İlk ve Orta Okulu öğrencilerinin yaptığı ‘Temiz Hava Haktır’ konulu resimler de sergilendi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu