Ticaret Bakanı Mehmet Muş, ‘Türk Konseyi’ ülkeleri arasında taşıma kotalarının kaldırılmasının ve taşımaların serbestleştirilmesinin kritik öneme sahip olduğuna inandıklarını söyledi.
Bakan Muş, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen ‘Türk Konseyi Ekonomi Bakanları 10. Toplantısı’na katıldı.
Toplantıda konuşan Muş, “Türk Konseyi” ülkelerinin genç ve dinamik bir yapıya sahip 160 milyonluk bir nüfusu ve 1,1 trilyon dolar düzeyinde bir ekonomik büyüklüğü oluşturduğunu, zengin doğal kaynakları, sahip olduğu tarım ve sanayi altyapısı ve coğrafi konumunun “Türk dünyasına” 21. yüzyılın yükselen yıldızı olma potansiyelini sunduğunu kaydetti.
Muş, bu potansiyelin ortaya çıkartılmasındaki en önemli gücün ortaya konulacak iş birliği ve dayanışma iradesi olduğunu belirterek bugün ortaya konulan iş birliği iradesinin, küresel salgının ekonomide açtığı yaraların hızla sarılmasını ve “Türk dünyasının” yeni bir ekonomik atılımı gerçekleştirmesini sağlayacağını kaydetti.
İçinden geçmekte oldukları köklü dönüşüm sürecinin, dünyada hem büyük zorlukları, hem de önemli fırsatları barındırdığını söyleyen Muş, “Dijital ekonomiye geçiş” ve “yeşil dönüşüm”ün bu sürecin temel unsurları olarak öne çıktığını ifade etti.
Muş, ekonomilerin çeşitlendirilmesine yönelik yapısal reformların özellikle iklim değişikliği karşısındaki kırılganlıkların bertaraf edilmesi için hayati önem taşıdığını, “Türk dünyası” olarak bu dönüşüm sürecinde yürüttükleri yakın iş birliğinin sadece ortak refahın artırılmasında değil aynı zamanda komşu ve çevre bölgelere de refah ve barışın yayılmasında büyük rol oynayacağını vurguladı.
“Türk Konseyi” sekretaryasının, ilerleyen dönemde özellikle dijital ekonomi ve yeşil ekonomiye geçiş alanlarında iş birliğini artırmaya yönelik projeler geliştirmesinin yararlı olacağına inandıklarını belirten Muş, Türkiye olarak bu hususta sekretaryaya gerekli her türlü desteği vermeye hazır olduklarını kaydetti.
“Üye ülkeler arasında tercihli ticaret düzenlemelerinin geliştirilmesi önem taşıyor”
Muş, gelecek aylarda kurulacak “Türk Konseyi Ortak Yatırım Fonu”nun üye ülkelerdeki yapısal dönüşümün en önemli destekleyici unsurlarından biri olacağına inandığını söyledi.
Ticaretin güçlendirilmesinin kalkınma ve refah artışı bakımından kritik bir öneme sahip olduğunu ifade eden Muş, şunları söyledi:
“Bu açıdan, Türk Konseyi üyeleri arasındaki ticari ilişkilerin, tüm tarafların faydasını gözetecek şekilde geliştirilmesi temel önceliklerimizden birisi olmalıdır. Üye ülkeler arasında tercihli ticaret düzenlemelerinin geliştirilmesi ve ticareti artırıcı araçların hayata geçirilmesi, bu bakımdan önem taşımaktadır. Türkiye olarak bu anlayışla Azerbaycan ile imzaladığımız Tercihli Ticaret Anlaşması’nı bu yıl yürürlüğe koymuş bulunuyoruz. Özbekistan ile Tercihli Ticaret Anlaşması müzakerelerini ise bu yıl içerisinde sonuçlandırmayı hedefliyoruz. Diğer taraftan, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da vurguladığı üzere, milli paralarla ticaret konusunda firmalarımızın daha cesur davranabilmeleri için gerek merkez bankalarımız, gerekse hükümetler olarak güven artırıcı adımları atmalıyız.”
Muş, “Türk Konseyi” üyesi ülkeler arasındaki fiziki bağlantının stratejik bir bileşeni niteliğindeki Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu’nun, “Türk dünyasının” tarihi refah kaynağı olan İpek Yolu’nun yeniden canlanması ve ülkelerin birbirine daha da yakınlaşması açısından büyük bir öneme sahip olduğunu, salgın sürecinde İran-Türkmenistan sınırının kapanmasıyla bu demiryolu hattının kapasitesini artırdıklarını ve stratejik bir taşımacılık güzergahı olarak bu demiryolunun önemini tekrar teyit ettiklerini belirtti.
“Taşımaların serbestleştirilmesinin kritik öneme sahip olduğuna inanıyoruz”
Bakü-Tiflis-Kars güzergahının üye ülkeler arasındaki lojistik operasyonlarda daha etkin kullanılmasını arzu ettiklerini bildiren Muş, taşımacılıkla ilgili şunları söyledi:
“Ülkeler arasında her ne kadar dönemsel iyileştirmeler ve ilaveler yapılıyor olsa da, karayolu geçiş belgeleri, her halükarda oldukça yetersiz kalmaktadır. Pandemi döneminde uygulanan tedbirlerin kalıcı hale gelmesine ve ticareti durdurmasına izin vermemeliyiz. Taşımacılığın kolaylaştırılması ve taşıma maliyetlerinin azaltılması için Türk Konseyi olarak bölgesel ve bütüncül bir yaklaşım geliştirmeliyiz. Biz Türkiye olarak, taşıma kotalarının kaldırılmasının, dost ve kardeş ülkelerimiz arasında taşımaların serbestleştirilmesinin kritik öneme sahip olduğuna inanıyor, bu doğrultuda tüm üyelerimizle birlikte çalışmayı öneriyoruz. Öte yandan, Hazar geçişlerinde rekabetçi makul bir tarife belirlenmesi, pandemi sonrası dönemde de bu güzergahın etkin bir şekilde kullanımı için özellikle önem taşımaktadır. Bu konuda atılacak tüm adımlara Türkiye olarak destek vermeye hazırız.”
Muş, “Türk Konseyi” üyeleri olarak, iklim değişikliği ile zaruri hale gelen ve pandeminin etkisiyle hızlanan dünyadaki değişim ve dönüşüm sürecine daha etkin ve hızlı bir şekilde hazırlanmaları gerektiğine vurgu yaparak, bu nedenle özellikle kısa vadede, ticaretin kolaylaştırılması, dijital ekonomiye geçiş ve lojistik alanlarında hızlı iş birliği adımları atılmasının önem arz ettiğini kaydetti.
“Strateji Belgesi üye devletlerce değerlendirilerek kabul edilmeli”
Bakan Muş, “Türk Konseyinin” daha etkin olması ve üye ülkeler arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin bir üst seviyeye taşınması açısından yapılması gerekenleri şöyle özetledi:
“Türk Konseyi Ticaretin Kolaylaştırılması Strateji Belgesi’nin üye devletlerce değerlendirilerek kabul edilmesi, taşımalarda kotaların ve geçiş ücretlerinin kaldırılması suretiyle tam liberalizasyonun sağlanması, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nın tam kapasite kullanımı için atılması gereken adımların hızlandırılması, Hazar geçiş ücretlerinin makul seviyeye düşürülmesi, üye ülkeler arasında yerel para birimleriyle ticaretin geliştirilmesi için gerekli adımların atılması, üye ülkeler tarafından ikili ve bölgesel hizmet ticareti, yatırım ve e-ticaret anlaşmalarına öncelik verilmesi derhal adım atılması gereken konulardır.”(İLKHA)